Çernobil: patladım / Komünistler: patlamadın patlamadın
1 Dolar = 5,77 TL - Yeni Türklerle Yeni Türkiye - Kirli ayaklı dev
HBO’nun Türkiye’de de müthiş popüler olan dizisi Çernobil’e henüz başlamadıysanız ve işin teknik kısmına takıntılıysanız burada bir hayli detaylı bir bilgiseli var. Türkçe.
Çernobil dizisi Türk solcuları epey üzdü. Hunisiyle poz veren Anıl Aba’nın belli çevrelerde saygın bir gazete olarak adlandırılan Birgün’deki yazısı şahsen bende hayretler uyandırdı. Bu yazıya sosyal medyada aklıbaşında çevrelerden bir hayli tepki geldiğini söylemeliyim.
Dışarda da tartışmalar dizinin ötesine geçmiş gibi
Çernobil’in yazarı ve yapımcısı Craig Mazin, beğeni gören diziyi anti-Trump propagandası olarak kullanmaya kalktı.
Bu tutumun diziyi beğendiklerini söyleyen birçok izleyicinin tepkisiyle karşılaştığını söylemek mümkün.
Sosyal medyada
Beni kaybettin aslanım. İlk iki bölümünü çok beğenmiştim ama dizini falan seyretmiyorum bundan sonra.
veya
Yazıklar olsun, her şeyi siyasete alet etmek zorunda mısınız? Ülkeyi bölüyorsunuz
türünde yorumların sayısı az değildi
Özetleyecek olursam; Çernobil’i seyredenlerin bir kısmı diziyi anti-komünist, bir kısmı pro-Trump bulurken dizinin yaratıcısının aklında ise Trump karşıtı olmak varmış meğerse.
Mudanya Belediyesi ve Suriyelilere denize girmenin yasaklanması
gündemi bir hayli meşgul etti. Belediye başkanının söylemi her ne kadar tasvib edilemez olsa da sahilde çadır kurulması, deve ve at getirilmesi, etrafın pisletilmesi tabii ki “bu insanlar sığınmacı” mazereti ve müsamahası ile karşılanamaz.
Türkiye, barındırdığı 4-5 milyon insana rağmen bu tartışmalarla çok geç tanıştı. Bunu pozitif bir şey olarak söylüyorum. Oysa zengin Batı Avrupa ülkeleri çok daha az insana kapılarını açmalarına rağmen dizüstü çöküverdiler. Tabii onların fiyaskoları da sürpriz değildi ve geçerli nedenleri vardı.
Gel gelelim bugün Türkiye de Avrupa kamuoyu gibi bölünmüş durumda. Bir tarafta her koşulda sığınmacılara arka çıkmayı ahlaki duruş meselesi olarak gören tuzu kurularla diğer tarafta içinde ultra milliyetçileri de barındıran ve geniş bir kesimi temsil eden diğer grup. Bu ikinci grubun içinde düşük gelirli olup sığınmacılarla ücret düşürme yarışına giremeyenler ve mahallelerini sığınmacılarla paylaşmak zorunda olan huzursuz milyonları sayabiliriz. Türkiye’de ne köşe yazarlarında ne de tüm vaktini sosyal medyada analize ayıran uzmanlarda bu konuya dair ciddi bir analiz göremiyorum. Bu meselede önümüzdeki zamanda sadece ultra milliyetçilerin söz sahibi olacaklarını söyleyebiliriz. Siz meselenize sahip çıkmazsanız, başkaları sahip çıkar. Sonra ağlamak yok. Batı’dan çıkarılacak dersler var burada.
Sığınmacı krizinde Türkiye’yi bekleyen asıl tehlike gündelik kavgalar çatışmalar değil. Demografik değişim.
Türkiye’den zenginlerin kaçmaya başladığını zaten biliyoruz. Sıra şimdi de eğitimli ve kalifiye insanlarda. Türkiye bu insanlarını kaybederken kendinden çok daha az gelişmiş ülkelerden ve çok daha fazla muhafazakar kültürlerden milyonlarca eğitimsiz ve vasıfsız insan alıyor. Bu bir nüfus değişimi. Yeni Türklerin oyları, ülkeyi yönetmeye aday kim olursa olsun siyasetçilerin ağzını sulandıracak. Hiçbir şey yerinde durmuyor. Türkiye de değişecek. Gidenler ve yerlerine gelen yeni TC vatandaşları ile bambaşka bir Türkiye’ye hazır olalım.
Folklorik canavar sizden ayağını yıkamanızı istiyor. Yoksa…
Ashiarai Yashiki bu. Bildiğimiz ayak. Pardon! Daha doğrusu kocaman, kıllı ve kirli bir ayak. Onu canavar yapan özelliği, kendisini zorla yıkattırmak istemesi. Yıkamazsanız bir tekmeyle evleri falan deviriyor. Ciddiyim. Japon folkloruna gark olacak kadar dilimiz olsa içinden hiç çıkmayız bu hikâyelerin.
İzlanda üzerine maçtan sonra konuşuruz ama
Şimdilik Bernard Lewis'in "İzlanda'da Türkler" başlıklı şu ünlü makalesini merak edenler buradan erişebilir.
Muhalefetin morali yerine gelsin o halde
İmamoğlu'nun kendisine oy vermeyen yaklaşık 250 bin CHP ve İYİ Partilinin desteğini alarak oyunu 4,4 milyonun üzerine taşıyabileceğini, bu sayının HDP ve diğer parti seçmenlerinden gelebilecek oylarla 4,5 milyonu aşma ihtimali bulunduğunu Daktilo1984’e yazdı Nezih Onur Kuru.
Akkuyu Nükleer Santrali ile veya genel olarak nükleer enerji ile ilgili bilgi
ve görüşlerinizi paylaşabileceğiniz açık bir bilgiseli var burada.
Aceleyle yanlış da hesaplamış olabilirim, siz de bakın o yüzden. Mesela üstünkörü yaptığım hesaplara göre Türkiye'nin en rüzgarlı bölgelerinden biri olan Çanakkale'ye rüzgar türbinleri dikmek için tüm Çanakkale'nin yüzölçümünün %20'sini tamamen bu türbinlere ayırmak gerekiyor. Sistolik manzarayı gözünüzün önüne getirin. Buna hazır mısınız? Turizminiz hazır mı? Kuşlar hazır mı?
Başladığım gibi bitireyim: